Basamaklar
Herman Hesse
Her goncanın soluşu ve gençliğin yaşlılığa dönüşmesi gibi,
zaman içinde hayatın her devresi çiçeklenir.
Her ermislik ve erdemin kendi zamanı vardır
ve hiçbiri sonsuza deksüremez.
Yürek her zaman yolculuğa ve yeniden
başlamaya hazır olmalı.
Hayat her çağırdığında, yürek, kimseye
yakınmadan, yeni baslangıçlar için
kendine cesaret verebilmelidir.
Ve her baslangıç içinde bir sihir bulundurur.
Bu sihir bizi korur ve yaşamamıza, devam etmemize yardım eder.
Hafiflikle, basamak basamak geçmeliyiz her yolu.
Hiç kimseye anayurt gibi bağlanmadan.
Dünyanın ruhu bizi bağlamak ya da sınırlamak istemiyor,
bizi basamak basamak genişletmek ve yükseltmek
istiyor.
Hayatın bir evresine alıştığımız anda,
alışkanlığın getirdiği duygu bizi hapseder,
bize acı verir.
Sadece yolculuk etmeye hazır olan,
felç edici alışkanlıklardan kopmayı göze alabilir.
Belki de bize bu aşılması gereken basamakları gönderen ölümdür.
Hayatın bizden talepleri hiç bitmeyecek.
Haydi o zaman yüreğim, ayrılığa, yolculuğa hazırlan
ve iyileştir artık kendini.
Hermann Hesse
Merdivenler
::: Taihleri arasında Arter'de Selen Ansen'in küratörlüğünde gerçekleşen 'Fark Etki Yoksun' sergisinde ...merdiven maketleri ön plandaydı.
Bu bizi sembolik bir imge olarak merdivenler üzerinde düşünmeye itti.
Katlar arasında uzanan merdivenler adeta bir köprü gibi yukarıdaki ve aşağıdakini birbirine bağlıyor. Yaşamda özellikle basamak basamak ilerleyen süreçler, çaba ve sabır gerektiren ilerleme ve büyüme, zorlukları aşma deneyimlerini kavramamızı k
gerekse bir yere ulaşma ya da ulaşamama açısından bakıldığında sanat tarihi boyunca en çok kullanılan imgeler arasında gelir.Öyle ki insanlık tarihindemimari bir unsur olarak karşılık geldiği anlamlardan mülhem sanat eserlerinde önemli bir sembol haline dönüşen bu metafor güçlü bir temsiliyet olarak kendine yer bulur. Merdivenler bir yükselişi, ilerlemeyi veya spiritüel bir yolculuğu temsil edebilir.
Özellikle Hristiyan teolojisindeki ikonografik içeriklerde merdivenler, cennete veya ilahi ışığa giden bir yol olarak tasvir edilir. Sanat eserlerinde merdivenler, kompozisyonu zenginleştirmek ve derinliği vurgulamak için kullanılabilir ve perspektif tekniğiyle, bir merdiven izleyicinin bakışını yönlendirerek uzamsal derinlik hissi yaratabilir. Birçok resim ve heykelde merdivenler, çevresel unsurlar olarak yer alır. Şehir manzaralarında veya mimari detayları içeren eserlerde merdivenler, çevrenin bir parçası olarak kullanılır ve yerin atmosferini ve karakterini vurgular. Sanat eserlerinde merdivenler, iç mekanlarda bir yapı veya mekânın özelliği olarak tasvir edilebilirken, dış mekanlarda da sokak manzaralarını veya kentsel peyzajları zenginleştirebilir. Bazı sanatçılar, merdivenleri kişisel bir ifade aracı olarak kullanmışlardır. Örneğin, önde gelen bir sanatçı merdiveni kendi tarzında ve estetik anlayışında kullanarak, eserlerinde belirgin bir imza veya tema oluşturabilir.
Bu bizi sembolik bir imge olarak merdivenler üzerinde düşünmeye itti.
Katlar arasında uzanan merdivenler adeta bir köprü gibi yukarıdaki ve aşağıdakini birbirine bağlıyor. Yaşamda özellikle basamak basamak ilerleyen süreçler, çaba ve sabır gerektiren ilerleme ve büyüme, zorlukları aşma deneyimlerini kavramamızı k
gerekse bir yere ulaşma ya da ulaşamama açısından bakıldığında sanat tarihi boyunca en çok kullanılan imgeler arasında gelir.Öyle ki insanlık tarihindemimari bir unsur olarak karşılık geldiği anlamlardan mülhem sanat eserlerinde önemli bir sembol haline dönüşen bu metafor güçlü bir temsiliyet olarak kendine yer bulur. Merdivenler bir yükselişi, ilerlemeyi veya spiritüel bir yolculuğu temsil edebilir.
Özellikle Hristiyan teolojisindeki ikonografik içeriklerde merdivenler, cennete veya ilahi ışığa giden bir yol olarak tasvir edilir. Sanat eserlerinde merdivenler, kompozisyonu zenginleştirmek ve derinliği vurgulamak için kullanılabilir ve perspektif tekniğiyle, bir merdiven izleyicinin bakışını yönlendirerek uzamsal derinlik hissi yaratabilir. Birçok resim ve heykelde merdivenler, çevresel unsurlar olarak yer alır. Şehir manzaralarında veya mimari detayları içeren eserlerde merdivenler, çevrenin bir parçası olarak kullanılır ve yerin atmosferini ve karakterini vurgular. Sanat eserlerinde merdivenler, iç mekanlarda bir yapı veya mekânın özelliği olarak tasvir edilebilirken, dış mekanlarda da sokak manzaralarını veya kentsel peyzajları zenginleştirebilir. Bazı sanatçılar, merdivenleri kişisel bir ifade aracı olarak kullanmışlardır. Örneğin, önde gelen bir sanatçı merdiveni kendi tarzında ve estetik anlayışında kullanarak, eserlerinde belirgin bir imza veya tema oluşturabilir.
Sanat Tarihinde Merdivenin Kullanımı
Merdivenin sanat tarihi boyunca özellikle görsel sanatlarda işlevi birçok sanatçının tuvalinde kendine yer bulur. Sanat tarihinde özellikle merdiven imgelemini işlerine yansıtan dikkat çeken eserlerden bazıları ise şunlar;
"Merdivenlerdeki Kız" (1881) - William-Adolphe Bouguereau
Fransız ressam Bouguereau'nun bu eseri, merdivenlerde oturan bir genç kızı gösterir. Eser, gerçekçi tarzıyla dikkat çeker.
"Merdivenlerde" (1931) - Edward Hopper
Amerikalı ressam Hopper'ın bu eseri, bir apartman dairesinde bir kadının merdivenlerde oturduğu kesit bir sahneyi gösterir. Hopper'ın tipik olarak izole edilmiş karakterlerin olduğu manzaralarıyla tanınır.
"Merdivenler" (1889) - Vincent van Gogh
Ünlü Hollandalı ressam Van Gogh'un bu eseri, bir köy evinin dışındaki merdivenleri ve çevresini tasvir eder. Van Gogh'un yoğun renkleri ve dokusu bu eserde de belirgindir.
"Merdivenler" (1955) - M.C. Escher
Ünlü Hollandalı grafik sanatçısı Escher'ın bu eseri, bir dizi merdivenin aldatıcı bir perspektifle tasvir edilmiş bir baskısıdır. Escher'ın optik illüzyonlarıyla bilinen çalışmalarından biridir.
"Merdiven" (1966) - Gerhard Richter
Alman sanatçı Richter'in bu eseri, soyut bir şekilde merdivenin bir kısmını tasvir eder. Richter'ın soyut döneminin bir örneğidir.
Sinemada Merdivenin Kullanımı
Merdiven plastik sanatlar kadar sinemada da hissettirdiği imgelemlerle beyaz perdeye renk kattı. Bu filmlerdeki merdiven kullanımları, sahnelerin duygusal, psikolojik veya atmosferik derinliğini artırmak için ustaca ifade edildi. Merdivenler, karakterlerin içsel durumlarını yansıtmak, gerilimi artırmak veya belirli bir tema veya duygu durumunu vurgulamak için etkili bir görsel araç olarak kendine hep yer buldu. Özellikle merdiven sembolünün arz-ı endam ettiği filmlerden bazıları ise şunlar;
"Gone with the Wind" (Rüzgar Gibi Geçti)
Bu klasik filmde, merdivenler Scarlett O'Hara'nın evinde sıkça kullanılır. Özellikle filmdeki unutulmaz sahnelerden birinde, Scarlett'in merdivenlerdeki dramatik duruşu ve iç monoloğu, onun içsel çatışmalarını ve güçlü iradesini yansıtır.
"Psycho" (Psiko)
Alfred Hitchcock'un bu ünlü gerilim filmi, merdivenlerin karanlık ve tehditkâr bir atmosfer oluşturmasında ustaca kullanır. Özellikle Bates Motel'in merdivenleri, filmde gerilimi artıran ve izleyiciyi huzursuz eden bir element olarak öne çıkar.
"The Exorcist" (Şeytan)
Bu korku klasiğinde, merdivenler şeytani varlığın etkilerini göstermek için sıkça kullanılır. Özellikle filmdeki merdiven sahneleri, korku ve gerilim atmosferini pekiştirir. Merdiven ve düşme korkusu
"The Untouchables" (Dokunulmazlar)
Brian De Palma'nın bu suç dramasında, merdivenler birçok önemli sahnede kullanılır. Özellikle filmdeki ünlü bebek arabası sahnesinde, merdivenler bebek arabasının aşağı doğru yuvarlanmasını ve gerilimi artırır.
"Inception" (Başlangıç)
Christopher Nolan'ın bu bilim kurgu başyapıtında, merdivenler gerçeklik ve rüya arasındaki sınırı temsil eder. Filmdeki birçok sahnede, merdivenler gerçekliğin bükülmesini ve karmaşıklığını yansıtır.
Edebiyatta Merdivenin Kullanımı
Merdiven yazın ve düşünsel hayatın da güçlü bir sembolü olarak romanlarda kendine yer buldu. Bazı anlatılarda merdivenin kullanımına örnekler;
"Romeo ve Juliet" - William Shakespeare
Bu klasik tragedya, Juliet'in balkonunda Romeo ile olan görüşmesiyle ünlüdür. Juliet'in balkonu, Romeo'nun aşkının ve umudunun sembolü olarak görülür. Balkona tırmanmak, Romeo için Juliet'e olan aşkını ifade etmenin sembolik bir yoludur.
"Harry Potter ve Felsefe Taşı" - J.K. Rowling
Bu popüler gençlik romanında, Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nun Gryffindor Kulesi'ne çıkan döner merdivenler önemli bir rol oynar. Bu merdivenler, öğrencilerin okulun farklı katları arasında dolaşmasını sağlar ve Hogwarts'un gizemli ve büyülü atmosferini vurgular.
Merdivenin Bilinçdışı ve Psikolojideki Karşılıkları
Merdivenlerin bilinçdışıyla ilişkilendirilmesi, psikanalitik düşünce ve sembolizmle ilgilidir. Merdivenlerin bilinçdışıyla bağlantılı olabileceği bilinçdışının bir simgesi olarak yukarı doğru ilerleme arzusunu veya kişisel gelişimi temsil edebilir. Ancak, bu aynı zamanda kişinin bilinçdışındaki endişelerle de ilişkilendirilebilir; yani merdivenleri tırmanmak, zorluklarla veya korkularla başa çıkmayı temsil edebilir. Bağlam açısından bakılacak olursa ise merdivenler, genellikle iç ve dış mekanlar arasında bir geçiş noktası olarak işlev görür. Bu, bilinçdışı sınırların veya geçişlerin sembolü olabilir. Merdivenler, farklı bilinç düzeyleri arasında bir geçiş veya dönüşüm sürecini temsil edebilir. Psikanalizde, rüyaların sembolizmi incelenirken merdivenler sık sık karşımıza çıkar. Bir rüyadaki merdivenler, kişisel büyüme, hedeflere ulaşma, keşif veya kişisel zorluklarla başa çıkma gibi sembolik anlamlara sahip olabilir. Carl Jung gibi psikanalistler, merdivenleri bir kişinin bireysel rüya sembollerine bağlı olarak yorumlamışlardır. Bilinçdışı imgelemede ise genellikle semboller, metaforlar ve imgelerle ifade edilir. Merdivenler, bu imgelerden biridir ve bireyin bilinçdışında derin anlamlar taşıyabilir. Örneğin, Freud'un "bilinçdışı" kavramını geliştirdiği çalışmalarında, merdivenler genellikle çocukluk deneyimleriyle ve cinsellikle ilişkilendirilmiştir.
Bu bağlamda, merdivenlerin bilinçdışı sembolizmi kişiden kişiye değişebilir ve genellikle analiz edilmesi gereken kişisel ve kültürel faktörlere bağlıdır.
Merdivenler, sanat tarihinde derin ve çok katmanlı anlamlarla kullanılan önemli bir motif ve semboldür. Yükselme, ilerleme, zorluklarla başa çıkma ve ruhsal keşif gibi kavramları temsil eden merdivenler, sanat eserlerinde geniş bir yelpazede görülürler. Bu yapısal öğe, insanın içsel dünyasını ve toplumsal deneyimlerini yansıtan zengin bir sembolizmi temsil eder ve sanatçılar tarafından çeşitli şekillerde kullanılmıştır.